Hamilelikte Aşırı Susama

Hamilelikte Aşırı Susama

Önemli Uyarı: 

Lütfen unutmayın ki bu içerik kesinlikle tıbbi bir içerik değildir. Hamilelikle ilgili kararlar alırken, doktorunuzun önerilerine tamamen uymak önemlidir. Hamilelik döneminde alınan kararların kritik öneme sahip olduğunu ve bu kararlarda sorumluluğun size ait olduğunu hatırlatmak isteriz. Sağlıklı bir hamilelik süreci için doktorunuzun yönlendirmelerine güvenmek ve ona danışmak her zaman en doğrusudur.


Hamilelik dönemi başladıktan hemen sonrasında vücutta ciddi değişimlerin meydana gelmesi kaçınılmaz olmaktadır. Çünkü vücut, anne karnındaki bebeğin gelişimini sağlamak için de fonksiyon göstermektedir. Kalori ihtiyacının yanı sıra tüketilen su miktarının da artış göstermesi tamamen beklenen bir durumdur. Bazı kadınlarda bu ihtiyaç gebeliğin ilk 3 ayından sonrasında azalma gösterse de bazı kadınlarda doğuma kadar devam edebilmektedir. Hamilelikte aşırı susama hissine yol açan nedenler ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:

 

  • Kan Hacminin Artması: Gebelik döneminde gelişmekte olan bebeğin oksijen ihtiyacını karşılamak adına üretilen kan hacmi de artış göstermektedir. Bu üretimi sağlamak içinse vücudun suya ihtiyacı olmaktadır. Bu nedenle anne adaylarında tüketilen su miktarının artırılması gerekmektedir.
  • Sıvı İhtiyacının Karşılanmaması: Gebelik döneminde anne adaylarının gün içerisinde almaları gereken kalori miktarı artış göstermektedir. Bu nedenle tüketilen su miktarı da artırılmalıdır. Alınan her 100 kalori için 100 ila 150 mililitre ilave su içilmesi gerekmektedir. Aksi halde susuzluk hissinin giderilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Vücut Fonksiyonlarının Sürdürülmesi: Gün içerisinde içilen su, vücut fonksiyonlarının sürdürülebilmesini sağlamaktadır. Gebelik döneminde ise toksinlerin atılması, sindirim faaliyetlerinin düzenlenmesi, besin ögelerinin taşınması ve bebek için amniyotik sıvı üretilmesi gibi çok sayıda işlevden sorumludur. Gebelik boyunca yeni hücreler ve dokular üreterek bebeğin gelişimini sağlayabilmek için mutlaka yeterli su tüketilmesi gerekmektedir.
  • Sabah Bulantılarının Görülmesi: Gebeliğin ilk dönemlerinde ortaya çıkan sabah bulantıları, gün içerisinde tüketilen su miktarının artırılmasını gerektirmektedir. Çünkü kusma sonrasında vücut su kaybı yaşamaktadır. Bu nedenle kaybedilen suyun yeniden vücuda iletilmesi hayati önem taşımaktadır.
  • Sık İdrar Yapılması: Gebeliğin 4 ila 6. ayları arasında bebek büyümeye başlamaktadır. Bu durum sonucunda ise rahim genişleyerek idrar kesesi üzerinde hissedilir bir baskı yaratmaktadır. Gebelik döneminde kadınların sık idrara çıkması, doğrudan bu baskı hissi ile alakalıdır. Sık sık idrar yapmak vücutta susuzluk hissinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle idrar sıklığına bağlı olarak alınan su miktarının dengelenmesi de büyük bir önem taşımaktadır.
  • Tansiyon Düşüklüğü: Düşük tansiyon sorunu görülen kadınlar, gebelik döneminde daha fazla susuzluk hissi ve baş dönmesi gibi problemler yaşayabilmektedir. İhtiyaç duyulan su miktarının karşılanmaması halinde ise vücudun susuz kalması ile ortaya çıkan dehidrasyon sorunu ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle tansiyonu düşük olan anne adaylarının daha fazla su tüketmeleri gerekmektedir.
  • Beslenme Alışkanlıkları: Gebelik döneminde baharatlı, şekerli, yağlı ve kafeinli gıdaların sık tüketilmesi susuzluk hissinin artmasına neden olmaktadır. Hem anne adayı hem de bebeğin sağlığını korumak adına mümkün oldukça sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi ise büyük bir önem taşımaktadır.

 

Hamilelikte aşırı susama durumu, gestasyonel diyabet ya da diyabet insipidus gibi sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ilave su içilmesi halinde dahi giderilemeyen susuzluk sorunu karşısında mutlaka doktorunuza danışın. Böylece en doğru teşhis ve tedavinin planlanması mümkün olacaktır.

Etiketler: anne
Nisan 19, 2023
Listeye dön